TOSYÖV toplantısındaki konuşmasında, kalkınmamızın ve geleceğimizin stratejik noktalarına değinen BUTSO Başkanı Yusuf Keyik; “Varlığımızın ve büyük ekonomi-büyük devlet olabilmemizin en büyük unsuru, Beşeri Sermaye’dir” dedi.

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı (TOSYÖV), Kalkınma Bakan Yrd. Mehmet Ceylan’ın da katılımlarıyla, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans Salonu’nda, “KOBİ’lerin, orta gelir tuzağından kurtulabilmemiz için gerekli olan, kalkınma politikalarını ortaya koymak” konulu bir toplantı ve panel düzenledi. Bakan Yrd. Ceylan’ın, “2023’e Kalkınma politikalarını” anlattığı toplantıda, Burdur Valisi Hasan Kürklü, Burdur Belediye Bşk.Yrd. Hasan Duygulu, Prof.Dr. Mustafa Saatcı, BUTSO Yön.Kur.Bşk. Yusuf Keyik ve TOSYÖV Başkanı Yalçın Sönmez konuşmacı olarak katıldı. Konuşmaların ardından yapılan, Orta Gelir Tuzağından Kurtulma Panel’inin I. Oturumunda; Hilmi Develi (TOSYÖV Denetim Kurulu Üyesi)’nin moderatörlüğünde Özgür Kadir Özer (Kalkınma Bak. Ar-ge Daire Bşk), Yrd.Doç.Dr. Ahmet Sarıtaş (MAKÜ Sanayi İşbirliği Md), Bülent Ersoy (KGF Tanıtım Md), Hamza Alper Doğru (Burdur KOSGEB Md) ve Osman Deveci’nin moderatörlüğünde yapılan II. Oturumda ise; Tuncay Engin (BAKA Genel Sekreteri), Ercan Orhan (TÜBİTAK TEYDEB Müd.), Yrd.Doç.Dr. İrfan Ateşoğlu ve Hüseyin Yılmaz (TPE Uz.Yrd.) gerçekleştirdi.

STRATEJİK DÜŞÜNCE
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yön.Kur.Bşk. Yusuf Keyik, Kalkınmamızın ve geleceğimizin stratejik noktalarına, öncelik ve yapılanma konularına değindiği konuşmasında değinen BUTSO Başkanı Yusuf Keyik; “Varlığımızın ve büyük ekonomi-büyük devlet olabilmemizin en büyük unsuru, Beşeri Sermaye’dir ve Burdur ar-ge, icat, teknoloji, patent ve marka şehri olma” dedi. “Stratejik düşünce ve planlama-uygulama zafiyetimiz olduğunu” da belirten Keyik, konuşmasında şunları söyledi:

“Belirlediğimiz ve varmak istediğimiz hemen hiçbir hedefe, stratejik düşünce ve yaklaşımlarla yürümediğimiz ortadadır. Stratejik düşünce ve planlama zafiyetimizi, genel bir eksiklik olarak değerlendirdiğimizde ise; en başta bu konudaki kavram ve düşüncelerimizi geliştirmemiz gerekiyor.

AMAÇLAR
Bu hassasiyetler içinde konumuzu ele alacak olursak; Burdur ekonomisinin amaçlarını şöyle tanımlamak mümkündür:
Burdurlu iş adamlarının, sürdürülebilir kazanç artışı elde etmeleri ve bu artışla elde edilen yatırım sermayesinin, il dışından gelecek yatırımcılar ile birlikte, yerli kaynaklar olarak da yeni yatırımlara yönelmesini sağlamak ve bu şekilde; Burdur ekonomisinin büyümesi ve kalkınmasını gerçekleştirmektir.

HEDEFLER
Bizi bu amaçlara ulaştıracak hedefleri ve programları ele aldığımızda, yapılacak olanlar, başlıklar halinde şöyle sıralanabilir:
-Burdur ekonomisinin yapısal-sektörel karakterinin tespiti.
-Burdur ekonomisinin sektörel envanterinin çıkarılması.
-Bu potansiyellerin; Burdur, bölge, ülke ve dünya ekonomik değerleri bakımından taşıdığı önem ve değer tespitleri-raporların hazırlanması.
-Bu tespitlerin ışığında görülen yatırım alanlarının belirlenmesi.
-Sanayici-Üniversite işbirliği ile Burdur’un ar-ge, icat, teknoloji, patent ve marka şehri olmasını sağlayacak araştırma, planlama ve uygulama zeminleri hazırlanıp, faaliyete geçirilmelidir.
-Mevcut firmaların, aile ve şahıs şirketlerinin yapısal sorunları ile ilgilenilmeli.
-İkinci, üçüncü nesillere ulaşamadan dağılma hastalıklarının tedavi metodu ve programları geliştirilmelidir.
-Şahıs ve şirketlerin, bir yandan yapısal iyileştirmeler sağlanırken, diğer yandan sektörel kümelenmeler üzerinde de çalışılmalıdır.

İKİ ÖNEMLİ ÇARPIKLIK
Ülke ekonomimizin yapısında olduğu gibi, Burdur ekonomisinin de İhracat ve Üretim Ekonomisi yapısında görülmekte olan, iki önemli çarpıklığın fark edilerek düzeltilmesi gerekmektedir.
Birincisi; üretim ve imalatın katma değerini yükselten teknoloji-yoğun metotların geliştirilmesi. İkincisi; yükte ağır, pahada hafif ürünlere dayalı olan ihracat modelli ekonomimizin, Rekabetçi ve Sürdürülebilir yapıya kavuşturulmasıdır.
Burada çok çarpıcı ve açıklayıcı olması nedeniyle şu misali çok önemsiyoruz; biz Çin’e yaptığımız ihracatta, 8 milyon tonluk malı 2.8 Milyar Dolara satarken, Çin’den ithalatımızda, 3.8 milyon tonluk malı 21 Milyar Dolara satın almaktayız. Bu bir sorundur. İhracata dayalı büyümemizin tıkanacağı noktadır ve “Orta gelir tuzağı” dediğimiz de esasen budur. Bütün bu sıkıntıların önüne geçmek için ise; inovasyon ve ar-ge büyük önem taşımaktadır.

BEŞERİ FAKTÖR
Bu konuda, Batılı ve Batı merkezli inovasyon ve ar-ge zeminleri çalışmış, üretmiş; biz ise, sadece pazar olmuşuz. Bundan da önemlisi; İnsan faktörüdür. İnsanın, ezberci bilgi ölçümlerine dayanan diploma yüküyle değil; kendi medeniyet temellerine dayanan kimlik ve kişilik yapısı ile birlikte, en gelişmiş bilgi ve teknoloji yetenekleri ile donatılmasıdır.
Bu durum ise; Devletin Eğitim Politikasının konusudur. Ne ara elaman, ne de ana eleman bulamaz durumdayız. Varlığımızın ve büyük ekonomi-büyük devlet olabilmemizin en büyük unsuru, Beşeri Sermaye’dir. Bu konuda da stratejik sistem anlayışımız ve eğitimimiz olmadığı için; üç insanın bir araya gelmesini sağlayacak ve banka mevduatlarını üretim çarkına sokacak olan, Güven İnsanı fukaralığı ile karşı karşıyayız.

BU İŞLER NASIL YAPILABİLİR?
Tabii ki, hiçbir şey kendiliğinden olmayacaktır. Öyleyse birikimli ve vizyonel bakış kabiliyeti olan elemanlardan oluşan kurullar-birimler kurulmalı veya var olanların en verimli kullanılması sağlanmalı. Bu konuda, İlimiz için şu iki yapıyı çok önemli görüyoruz:
Birincisi; Yatırım ve Proje Danışmanlık Birimlerinin verimliliğin geliştirilmesi üzerinde çalışılması. Diğeri; Sanayici-Üniversite İşbirliği Yürütme Kurulunun bir program dahilinde verimli çalışması sağlanmalıdır.

BURDUR EKONOMİSİ
Şimdi, Burdur ekonomisinin yapısını ortaya koymalıyız: Atılım ekonomisi planlamasına büyük ihtiyacı olan Burdur ekonomisi, öncelikle tarım ve hayvancılığa, tarım makineleri ve gıda sanayisine dayanmaktadır. 2010’da atağa kalkan ve Burdur ekonomisinin lokomotifi durumuna gelen Mermercilik ise; Burdur Beji markasıyla, İlimizin en hızlı gelişen sektörüdür. Bununla birlikte toprak (çimento vb.) sanayisi, orman ürünleri ve mobilya sanayisi, mermer işleme makineleri, inşaat yapı ve iskele sanayisi, tekstil makineleri, silah, plastik damla sulama sanayileri, hazır giyim ve dünyaca aranan müzik aletleri üretimi de gelişmiştir.
Bunların dışında, Burdur’un Turizm potansiyellerinin zenginliği sebebiyle; bir plan dahilinde, altyapı ve tanıtım çalışmalarının geliştirilmesi halinde, ‘Turizm Sektörü’ de Burdur ekonomisinin ana sektörlerinden biri olarak yer alabilecektir. Bu sektörlerin, marka çıkaran büyük gelişim atakları için, değişik vesilelerle de dile getirdiğimiz ve öncelikli gördüğümüz önerilerimiz vardır.

YATIRIM CAZİBESİ
Bir il’e yatırımcı çekme şartı olarak, ulaşım ve iç-dış ticaret merkezlerine yakınlık avantajı yanında, o şehrin yaşanabilirlik standardı ile de çok yakından ilgidir. Günümüz insanı ve iş adamlarının aradığı yıldızlı oteller, restoranlar, konferans salonları yanında; insana nefes aldıracak geniş kaldırımlı, geniş caddeler, geniş parklar ve meydanlar istemektedir. Şehrin bu yönde gelişebilmesi ise; kısa, orta, uzun vadeli stratejik planlara ve uygulanabilmesine bağlıdır.
İlimizin diğer bir önemli konusu da OSB’lerdir. Organize Sanayi Bölgeleri ise; Üniversite-Sanayici İşbirliği ve Teknoparklar zemini üzerine oturtulmalıdır.
Değindiğimiz bütün bu analizlerin sonucunda; Orta Gelir Tuzağı’ndan çıkmak ve niteliksiz, plansız ihracattan kaynaklanan Cari Açıktan kurtulmak için başka yol yoktur.”

İlgili Fotoğraflar: