Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Milliyetçi Hareket Partisi Burdur Milletvekili A.Adaylarından Özcan Kadıoğlu ve İl Başkanı İbrahim Sakızcı ile birlikte Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik’i makamında ziyaret etti. Ziyarette; BUTSO Meclis Başkanı Feyzi Oktay, Yönetim Kurulu Üyeleri Ömer Faruk Gündüzalp, Hasan Ali Daldal, Aykut Acun ile Meclis üyeleri bulundu.

Geçmiş dönemlerde Merkez Bankası ve dolayısıyla Türkiye para politikasına yön vermiş olan eski Başkan Durmuş Yılmaz, Burdur ekonomisine yön veren BUTSO yöneticilerinin sorularına ayrıntılı cevaplar verdi. Yılmaz, özellikle ihracat ve kredi kullanım trendi yükselen Burdur sanayicisinin merak ve kaygıyla izlediği Dolardaki yükselişin, sebep ve sonuçları üzerinde tecrübe ve birikime dayalı değerlendirmelerde bulundu.

BLOK SATIŞ ENDİŞESİ
Burdur ekonomisinin temel yapısı ve sorunlarını anlatan BUTSO Başkanı Yusuf Keyik, Burdur süt üretimi ve blok mermer üretiminin, katma değer kazandırarak mamul üretim haline getiremeyişimizi ve bunun Burdur ekonomisinin en önemli sorunu olduğunu ifade etti. Keyik, büyük oranda Mermer, toprak ve gıda sanayisine dayanan ve Türkiye ortalamasından fazla bir artış hızı olan Burdur ihracatının özellikle Burdur Beji’ndeki Çine blok satışına ilişkin, geleceğe yönelik endişelerini de açıkladı.

YAPISAL SORUN
Eski Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: Türkiye ekonomisinin geldiği yer itibariyle sorun yapısaldır. Türkiye genelinde de Burdur’daki gibi katma değeri çok düşük ürünler ihraç ediyoruz. 2002’den bu tarafa baktığımızda, tabii ki bir mesafe kat edildi ve büyüme 3-3.5 bandına oturdu. Ancak bu büyüme, ekonomimizin ihtiyacına yetmemektedir. Dalgalı kur rejimine geçtikten sonra, Türkiye olarak sorunlarımızı hep kur’un etrafında tartıştık.
Dünyada her şey yerli yerine otursa, bizim sanayimiz de doyum noktasına gelmiş olsa da ürünlerimize yarattığımız kapasitelerin üzerinde rekabet gücü kazandırarak Pazar aramaya kalksak olacak; ancak, durumumuz öyle değil. Biz, var olan sanayiye rekabet gücü kazandırmalıyız. İmalatımız, ithalata çok bağımlı haldedir. Cumhurbaşkanı ekonominin hızla büyümesini istiyor. Bu kötü bir şey değil. Ama ekonomisinin yapısı öyle değil ki. Bunu hızlandırabilmek için kredilerin ucuzlaması lazım. O zaman da bu kredinin önemli kısmı ithalata gitmekte ve bu da cari açığı yükseltiyor. Ardından döviz sıkıntısı ve finansal istikrarsızlık baş gösteriyor ve dolayısıyla bankacılık krizi çıkar diye de frene basıyoruz. Olay; fren, gaz tartışması şeklinde gidiyor. Bu sorun kısa vadede hallolacak sorun değil, yapısaldır.

REESKONT PENCERESİ
Bu kısır döngüden çıkışı, Merkez Bankasındaki reeskont penceresinin belli aramalı ve ham madde üretimi için yeniden açılması gerektiğini düşünüyorum. Partimin de bunu programına almasını istiyorum. Ancak bu reeskont uygulamasının çok dikkatli yapılması da gereklidir. Her önüne gelene değil özellikle ekonominin ve savunmanın stratejik alanlarında kullandırılmalıdır.”

EĞİTİM SORUNU
MHP’den Milletvekili A.Adayı da olan Durmuş Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Sanayimizdeki çalışan kesimin, işin eğitiminden geçmemiş olması, verimliliğin düşük olmasını getiriyor. Örneğin, bir kumaştan bir saate iki gömlek çıkaran eğitimli eleman yerine, bizdeki çalışan gereken eğitimi almadığı için, iki saatte bir gömlek çıkarır durumdadır. Bu sorun da yapısal durum gibi, uzun vadede düzeltilebilecek eğitim sorunudur. Eğitimimizdeki 4+4+4 sistemi de buna cevap verecek bir şey değildir. Genel eğitim seviyesinin de çok düşük olmasının önlenmesi, ideolojik ve siyasi nitelikli üniversite politikasını düzeltmemiz gerekir.”

Konuşmaların ardından, hediyeleşme yapıldı. A.Adayı Özcan Kadıoğlu “Son 30 Yılda Ekonomiye Bakış” adlı kitabını herkese hediye ederken, Başkan Yusuf Keyik ve Feyzi Oktay da Durmuş Yılmaz’a bir bakır işleme tablo hediye ettiler.

İlgili Fotoğraflar: