Skip to main content

Burdur Cennetinde Antik Dünya Gezisi

BUTSO Desteğinde, Fotoiz Burdur'un Fotoğrafını Çekti.

Burdur'un Fotoğraflarla tanıtımı adına, Burdur TSO'nın desteği ile Türkiye'nin fotoğraf sanatçılarından oluşan Fotoiz Topluluğu, Burdur Cennetinde Antik Dünya Gezisi gerçekleştirdi. Fotoiz üyeleri, üç gün süren çalışma ile tüm Burdur'u gezerek, usta gözüyle fotoğraflayan fotoğraf sanatçılarının eseri, "Fotoğraflarla Burdur Albümü" şeklinde bir tanıtım eseri olarak yayınlanacak.

Fotoğraflarla Burdur'un tanıtımı için, Burdur Valiliği, Burdur Belediyesi ve Burdur Ticaret ve Sanayi Odası'nın desteği ile Burdur Albümü çalışması yapacak olan Fotoiz Topluluğu'nu Burdur'a davet ederek, üç gün boyunca ilgilenen Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Bşk.Yrd. Ali Gür çalışmaya ilişkin şu bilgileri verdi:

"Burdur'umuzun, bilindiği gibi hazine değerinde potansiyelleri var. Özellikle turizm sektörü adına değerlendirilecek değerlerimiz çok kapsamlıdır. Bu değerlerin gün yüzüne çıkarılması ve Burdur'la özdeş markalar halinde turizme açılması ve Burdur'un tanıtılması gerekiyordu. Bu amaçla Fotoiz topluluğunu davet ettik. Bunun için, sayın Valimiz Süleyman Tapsız ve Belediye Başkanımız Sebahattin Akkaya, tanıtım çalışmalarına büyük destek vermekteler. Biz Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) olarak da elimizden gelen her türlü tanıtım çalışması yapmaktayız. Fotoiz topluluğu ile yapılan çalışmayı da bu kapsamda destekliyor ve değerlendiriyoruz.

Türkiye'nin en büyük fotoğraf topluluğu olan (Yaklaşık 20 bin üyeli) Fotoiz'in sahibi ve hemşehrimiz Serbülent Özkan'a, Burdur adına yaptığı bu özverili çalışma nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Fotoiz üyesi 43 kişilik bu topluluk, bu sıcakta üç gün boyunca, Gölhisar İlçemizdeki Kibyra Antik Kenti'nden başlayarak doğa, göl, baraj, yayla, kayak merkezi, mağara gibi tüm değerleri fotoğrafla ölümsüzleştirme çalışması yaptı. Fotoiz'in sıcak ve sanat ruhlu üyelerine de ayrı, ayrı teşekkür ediyorum.

Gezimize İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Mersin, Antalya, Denizli, Eskişehir, Isparta ve Belçika'dan fotoğrafçılar katıldı. Çekilen fotoğraflardan seçilecek eserler, "Burdur Albümü" olarak basılacak. Burdur ilimizin gizli kalmış muhteşem güzelliklerini Türk ve dünya kamuoyuna sunacak olan bu kitap, Burdur ilinin tanıtımında önemli bir katkı sağlayacak. Burdur kitabı 128 sayfadan oluşacak. Kitapta yer alan fotoğrafların tanıtım bilgileri Türkçe ve İngilizce olarak fotoğraf altında yer alacak."

Gezinin ilk gününde Kibyra antik kenti, Salda Gölü ve Salda Kayak Merkezi'ni ziyaret ederek fotoğraf çeken fotoğraf tutkunları, Kibyra antik kentine ve dünyanın en temiz ikinci gölü olarak bilinen Salda Gölü'ne hayran kaldı. Antik kentte devam eden kazı çalışmalarını inceleyen ve fotoğraf çeken ekibe, Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru, kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Fotoğraf tutkunları daha sonra Salda Kayak Merkezi ve Salda Gölü'nde çekim yaptı.

FOTOĞRAFLA TANITIM
Fotoiz'in kurucusu Serbülent Özkan, hazırladıkları siteye ünlü fotoğraf sanatçısı ve belgesel yapımcısı Coşkun Aral, televizyoncu Tayfun Talipoğlu, fotoğraf sanatçısı Erdal Kınacı ve Akut'un kurucusu Nasuh Mahruki'nin, yazılarıyla ve kamplara katılarak destek verdiklerini belirtti. Diğer fotoğraf paylaşım sitelerinden farklı olarak, iki ayda bir ülkenin değişik bölgelerine gezi düzenlediklerini ve bu gezinin 17. bölge gezisi olduğunu söyleyen Serbülent Özkan, "En az 2-3 gün konakladığımız geziler düzenliyoruz. Amacımız, fotoğrafladığımız bölgeleri hem Türk, hem de dünya kamuoyuna tanıtmak" dedi. Özkan, gezinin Burdur'un tanıtımına önemli katkılar sağlayacağını ifade ederek; "Edindiğimiz izlenim şu ki, katılan üyelerimiz çok mutlu. Burdur maalesef ki Türkiye'de çok tanınan bir yer değil, zenginliklerini kimse bilmiyor. Dünyanın en temiz ikinci gölü diye bilinen Salda Gölü'ne de gideceğimizi ilan ettiğimizde, Salda Gölü nerede diye soran çok oldu. Biz Burdur'un bu güzelliklerini tanıtmak için bu geziyi düzenledik." diye konuştu.

KİBYRA 'BÜYÜK EFES'
Geziye katılan grup üyeleri günün sonunda geziyi değerlendirdi. Adana'dan geziye katılan Nurdan Öğlener, gezinin en büyük sürprizinin Kibyra antik kenti olduğunu söyledi. Burdur' a ilk kez geldiğini söyleyen Öğlener, Kibyra'yı heyecan verici ve ilgi çekici 'Büyük Efes' olarak nitelendirerek şunları söyledi: "Kibyra'nın 5 yıl sonra çok daha farklı konumda olacağına inanıyorum. Organizasyon mükemmeldi. Sadece fotoğrafçılıkla ilgili değil, bu aynı zamanda kültür gezisi diyebileceğimiz bir etkinlikti. Katılımın normal sayıda ve VİP olması bu geziye daha güzel bir özellik katıyor. Rehberler çok profesyonel. Yerel yönetimlerin ev sahipliği yapması ve ilgisi çok güzel. Günlerimizi dolu, dolu geçirdik. En çok Kibyra antik kentinden ve Salda Gölü'nden etkilendim" dedi.

TÜRK ARKEOLOGLAR ARI GİBİ
19 Mayıs Üniversitesi Güzelsanatlar Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ata Yakup Kaptan ise gördüklerini şöyle değerlendirdi: "Buraya gelmeden önce Antalya, İzmir gibi çok bilinen yerleri biliyordum. Burdur'da çok farklı ve çok değerli antik uygarlıklarla karşılaştık. Gerek Kibyra, gerek Sagalassos olsun, dünya tarihine yön verecek ve Burdur'un tanıtımı anlamında bütün dünyaya da bir kapı açacak uygarlıklar bunlar. Bunlar, kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor ve müzelerde değerlendiriliyor. Bu eserlerin, dünya çapında tanıtımının yapılması lazım. Fotoiz bu konuda bir misyon üstlendi. Kazılarda; yabancılara yer verildiği kadar, kendi arkeologlarımıza da yer vermeliyiz. İşte Kibyra'da gördük; bizim Türk Arkeologlarımız, arı gibi ve çok içten bir çalışma içindeler. Daha fazla ve iyi restoretörler, arkeologlar yetiştirmemiz lazım. Zira, Anadolu'nun her tarafı bir arkeolojik laboratuar gibi."

YABANCI TALANI
Doç. Dr. Ata Yakup Kaptan, bir soru üzerine; "Maalesef, ilki 1934'de Fransızların Türkiye'de yaptıkları kazılardaki talanlarıyla başlayan bir tahribat olmuş. Özellikle gelip, bir höyüğün tam ortasından sonda vurup, en üstteki uygarlık ile en alttaki medeniyeti birbirine karıştırmışlar ve tarihi yanıltmışlar. En alttaki neolitik çağın içinden, en üstteki Roma çağına ilişkin gözyaşı şişesi çıkıyor... Bunların araştırılıp, hangi çağa ait olduğunun belirlenmesi çok zor oluyor. Fransızlar ve diğer gelen yabancılar, bizim arkeolojik literatürümüzü ve değerlerimizi gerçekten talan etmişler. Geçen ay Rusya'da Sen Petersburg'taydım. Oradaki Hermitage Müzesi'ni gezdim. Türkiye'den bir sürü eser var. Literatüre çıkmadığı için bu Türk eserlerinin çoğu da bilinmiyor. Ancak Turizm Bakanımız bu konuda büyük hassasiyet gösteriyor. Burdur, Turizm sektörünü geliştirmesi ve ekonomik olarak pay alabilmesi için, çok ciddi projelerle çalışması gerekir" dedi.

BURASI BİR CENNET
Adana'dan geziye katılan Aydan Özenir, Kibyra'nın adını daha önce duymadığını söyleyerek, şunları ifade etti: "Antik kenti ağzım açık gezdim. Rehberlerimiz çok iyiydi. Adeta büyülendim. Oradaki dağ taş, her yerin altında büyük bir şehir olduğunu görüyorsunuz... Belli ki orası çok büyük bir hazine... Çalışmaların çok hızlı ilerlediği ve kazıların bilinçli yapıldığına dair izlenim yarattı. Salda çok etkileyiciydi. 'Salda' diye bir gölü hiç duymamış olmaktan, gerçekten büyük üzüntü duyuyorum. Burdur'da bu kadar doğal güzelliğin, kültürel mirasın olduğunu bilmiyordum. İnanın bugün tüylerim diken, diken oldu. Hem çok duygulandım, hem gurur duydum.
Burdur beni büyüledi hala gerçek hayata dönemedim cennette dolaşıyorum 3 gündür. Burası bir cennet ve biz oradaydık. Sagalassos'ta adeta küçük dilimi yuttum. Çünkü, birden ummadığım anda karşıma Aşk Çeşmesi ( Fontada Di Trevi) çıktı. Burdur'u gördüğümden beri kekeliyorum; aklım başımdan gitti... Oğlumla beraber tekrar geleceğim." diye konuştu.

BELÇİKA-BURDUR
Geziye Belçika'dan katılan ve Belçika'da kültür ve Türkçe öğretmeni Recep Cırık, Belçika perspektifinden ve objektiften yansımaları yorumladı: "Belçika'da hem öğretmenlik ve hem de fotoğrafçılık üzerine Güzel Sanatlar Akademisinde öğrenciyim. Belçika'da, Sagalassos'la ilgili sergiyi gezerek etkilenmiştim. Çok güzel bir organizasyon oldu. Burdur'un doğal ve Antik güzelliklerini ve son gün de folklorunu gördük. Burdur'un sıcak kanlı halkına, Burdur Valiliğine, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası'na, Burdur Belediyesi'ne, değerli işadamımız Ali Gür'e ve rehberimiz Adnan Bey'e de çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra bizim yapacağımız iş, bir turizm elçisi gibi, Burdur'u tanıtmak olacak. Burdur'un, turizm sektörü olarak, Antalya'nın sektörel gelişimi yanında yer alması nedeniyle olumsuz etkilendiğini görüyorum. Antalya'ya gelen turistler, oteller ve tur operatörleri ile anlaşarak, Burdur programlarının da yapılabileceğini düşünüyorum."

BELÇİKA'DA SAGALASSOS
Sagalassos'un, Belçika'da Burdur ve Türkiye'den daha çok tanındığını vurgulayan Recep Cırık, değerlendirmesine şöyle devam etti: "Burada Belçikalı bir grupla karşılaştım. Belçikalı Arkeolog Mark Bey, bu konuda iyi bir çalışma ve tanıtım yaptı. Belçika'da entelektüel ve basın-yayının çok etkisi oldu; Burdur Belçika'da çok güzel tanıtıldı. Ben Belçika'daki sergiyi gezdim; 150 binden fazla kişinin gezdiğini gördüm. Belçika'nın değişik yerlerinden, derneklerin de ilgisiyle, gruplar halinde Türkler de gelerek gezdiler."

ÇİN MALI DEĞİL, BURDUR HEDİYELİĞİ
Belçika'dan gelen Cırık, Burdur ne yapabilir? Sorurunu şöyle değerlendirdi: "Burdur, dünya harikası Salda Gölü çevresinde, betonlaşmaya gitmeden doğaya uyumlu, çok güzel küçük ahşap evler yapılmalı. Daha da geliştirilerek, gençlik kampları düzenlenmeye devam edilmeli. Her şey reklama dayalı. Yelkenli yarışları, tekne turları, yamaç paraşütü gibi etkinlikler, geliştirilmeli ve tanıtımları yapılmalı. Fotoiz olarak da üzerine düşeni yapacaktır. Bilindiği gibi, 'Bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir' denir. Ben de kendime ve dostlarıma ait sitelerde, çektiğim fotoğrafları yayınlayacağım. Burdur, Turizm sektörü olarak gelecek vaat ediyor. Bugünkü deniz turizmi anlayışı da yakın zamanda değişecek. İnsanlar deniz ve kum dışında arayışlar içindeler. Tabii ki; alt yapı anlamında, tesisler yapmalı, hediyelikler üretilmeli ve yeteri kadar rehber yetiştirilmeli. Karacaören I. Barajında gördük; Burdur'a özgü olmayan Çin malı ve Denizli tekstili ile değişik illere özgü hediyelikler satılıyordu. Şehirde duydum alaca dokuma olduğunu ve almaya gittiğimde, satış yeri açık değildi; alamadım... Bu alanda çalışmalar yapılmalı."

NOT:
BUTSO Basın Danışmanlığı
11.07.2012

Yararlı Linkler

İletişim

0 248 234 62 05

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Sosyal Medya

Adres: Yeni Mahalle Şehit Teğmen Halil DEMİRÖRS Cad. No: 2 Burdur Türkiye Telefon: +90 248 234 62 05 pbx Faks: +90 248 233 67 34
Bu site, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Bilgi İşlem Servisi tarafından hazırlanmaktadır. | Tüm hakları saklıdır. | © butso.org.tr | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.