Skip to main content

Terörün istemediğini yapmak

Son günlerde terör yine tırmandı. Hakkari-Çukurca'da 24 Şehit verdik. Devletimizin büyük bir kararlılık göstererek, bir yandan en üst düzeyde askeri hareketi yürütürken diğer yandan diplomasi ve demokratik çabalarını geliştirmektedir. Hükümet ve Devlet bunları yaparken, Milletimiz de bütün katmanlarıyla, devlet mücadelesinin cephe gerisi sosyal psikoloji lojistiğini, büyük bir vakarla ve terörün ekmeğine yağ sürecek provokasyonlara fırsat vermeyen yürüyüşler, mitingler şeklinde yürütmektedir.

Bilindiği gibi terör, kaos ortamı ve Türk-Kürt çatışması istemektedir. Terör, Milletimizin kendi Anayasasını yapmasından, demokratik açılım ve ekonomik gelişim sağlamasından rahatsız olmaktadır. Terör örgütlerini kullanan asıl beyin; Türkiye'nin güçsüz, İMF'ye muhtaç, Batı'nın güdümünde bir Pazar olmasını ve kendini inkar, kendi kendini asimilasyon süreçlerinde devam etmesini istemektedir.

Terör, biz Burdurlulardan ne istemiyor? Tabii ki; hayvancılıkta marka olmamızı, günlük 900 ton sütümüzü bin 900'e çıkararak, tamamını kendimizin işlediği sanayileşme ve mermer sektörümüzün blok satışından işlenmiş mermer ihracına geçmesini, 2. OSB sorunlarını, şehir imar, trafik, göç sorunlarını çözmemizi istememektedir. Terör AR-GE yapan sanayici, icat çıkaran MAKÜ istememektedir. Dolayısıyla bize düşen terörün istemediğini yapmak olmalıdır.

TERÖR ALGISI
Türkiye'de sergilenen terörü, artık daha iyi okumak, daha doğru algılamak ve dolayısıyla terörün istemediğini yapmak zorundayız. Türkiye'nin terörle mücadele şeklinde yaşadığının artık; İsrail'in Nil'den-Fırat'a kadar olan alanda büyük İsrail'i kurmak ve Avrupa'nın Sevr hayaliyle hesaplaşmak ve savaşmak şeklinde algılanması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Biz iç içe, yan yana en az bin yıldır birlikte yaşadığımız farklı kökenli vatandaşlarımızla, Büyük Türk Milleti asaleti, şefkat ve emniyeti içerisinde bundan sonra da birlikte kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Terörün taşeronu PKK ve Hizbullah gibi örgütleri ve benzerlerini kuran, kurdurtan ve koruyanları artık biliyoruz.

O şer şebekeleri rahatsız eden ise; işte bu kardeşlik ve bu kardeşliği sağlayan tarih, kültür ve inanç birliğimizdir. Bu birlik, Büyük Türk Milleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi coğrafyasında ve dünyada sözü dinlenen güçlü bir ülke olmasını sağlayacak yegane değerdir.

Bizi birbirimize kinleştirmekten başka işe yaramayan her tepki, söz ve hareket, genel istikrarı zedeleyecek, çatışmalara ve kaosa sürükleyecektir. Dolayısıyla bölgemizde kendisinden başka güçlü devlet istemeyen İsrail ve onun maşalarının işine yarayacaktır.

Terörü elbette lanetleyelim; ama terörün harcına su taşıyan da olmayalım. Söz ve tavırlarımız mutlaka, ama mutlaka; dosta güven ve düşmana korku vermelidir.

Yusuf KEYİK
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı

Yararlı Linkler

İletişim

0 248 234 62 05

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Sosyal Medya

Adres: Yeni Mahalle Şehit Teğmen Halil DEMİRÖRS Cad. No: 2 Burdur Türkiye Telefon: +90 248 234 62 05 pbx Faks: +90 248 233 67 34
Bu site, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Bilgi İşlem Servisi tarafından hazırlanmaktadır. | Tüm hakları saklıdır. | © butso.org.tr | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.