Bütün bir vatan ve bütün bir Millet gibi, tüm Burdurlular olarak Hükümet'e sesleniyoruz; İŞTE FIRSAT, TERÖR BİTSİN! Diyoruz.

Sayın Başbakanımız, "Bayramı Bayram gibi yaşayamadık. Zalimler bunun bedelini ödeyecekler!" diyorsunuz. Biz de Burdur'dan tek yürek olarak sesleniyor ve İŞTE FIRSAT, İŞTE DESTEK, TERÖR BİTSİN! Diyoruz.

Otuzbeş yıllık terör şiddetini artırmış, görünen ve görünmeyen uzantılarıyla tam bir topyekun saldırıyla harekete geçmiştir.
Ve art arda Şehitler gelmeye devam etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti devlet ricali, cenaze namazlarında en önde, eksiksiz saf tutmuştur.
Ve ardında Aziz Milletimiz, "Allaaah'u Ekber!!!" tekbirleriyle yer almaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı ise; "Zalimler bunun bedelini ödeyecek!" demiştir.
Başbakan, bu Aziz ve Büyük Milletin Başbakanıdır. Seçim zamanları, denecek denmiş ve gerekirse karşısına dikilen olmuştur...

Ama şimdi, O bizim Başbakanımızdır. Milletin seçtiğini aziz bilir ve O'nun sözünü çiğnetmeyiz.
Ve biz, Çanakkale'den seslenen Asım'ın nesliyiz!..

Ne demişti Şair;
"Asım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek,
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!"

İşte o düşman yine aynı...
O gün, Çanakkale'de şaire;
"Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer."
Dedirten asıl düşman, o günlerde İsrail'i kurma hazırlığında olanlardı...

İşte bugün de asıl düşman yine aynı!..
Ve Güneydoğumuzdan, Suriye'den, Irak'tan, İran'dan saldıranlar-saldırtanlar aynı...

Büyük İsrail adına; Nil'den Fırat'a kadar coğrafyaya, "Vaat edilmiş toprak" diyerek hükmetmek isteyenler, bizim coğrafyamıza sahip olmak adına, bölgemizi cadı kazanına çevirmekteler. Ülkemizden ve komşularımızdan kandırabildikleriyle kurdukları ve kurdurdukları bölücü terör örgütleri veya demokratik kurum süsü verilen ihanet şebekeleriyle ve tüm karanlık merkezleriyle...
Ve Türkiye'nin büyümesinden, mazlumun yanında coğrafyasına sahip olma niyetinden ve dolayısıyla Anadolu'da bulunuyor olmasından rahatsız olan "Bütün akvam-ı beşer" karşımızda yer almaktadır.

Öyleyse;
Biz Millet olarak, birliğimizi kenetlemek zorundayız.
Hükümetimiz ise; zalimlere ve yandaşlarına haddini bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisimiz de; ihanet şebekesi işletenleri bağrından söküp atmalıdır.

İşte, Millet Devletin yanındadır!
Ve terör mutlaka durdurulmalıdır!

NOT:
BUTSO Basın Danışmanlığı
24.08.2012