Skip to main content

“Bugün işbirliği ve güç birliğine dünden daha fazla ihtiyacımız var”

Yönetim Kurulu Başkanımız Yusuf Keyik, COVİD-19 sonrası süreç hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye’nin karar alma sürecinin hızlandırılması için Başkanlık Sistemine geçiş yaptığını ifade eden Yönetim Kurulu Başkanımız Yusuf Keyik: “2018 Yılı süresince ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşları, Brexit (Birleşik Krallığın Avrupa Birliğinden ayrılması), Amerikan Merkez bankasının (Fed) faiz artırımı gibi ekonomik dış gelişmelere karşı hassas olan ülkemiz, karar almada sürecin hızlandırılması ve yaşanan olumsuzlukları en aza indirebilmek amacı ile 24 Haziran 2018’da yapılan genel seçimle birlikte resmen Başkanlık sistemine geçiş yapmıştır” dedi.

Son iki yılda ülkedeki ekonomik durgunluğun nedenlerini ve etkilerini kaydeden Başkanımız Yusuf Keyik: “Özellikle 2018 ve 2019 yılları içerisinde ABD, Çin ve Avrupa’yı içine alan 3 büyük ekonomide yaşanan durgunluk, ekonomideki büyüme hızlarının düşüklüğü dolaylı olarak hemen hemen tüm dünya ülkelerini olumsuz etkilemiştir. Ülkemizde 2018 yılının ikinci yarısında ABD ile patlak veren papaz Brunson krizi sonrasında kurlarda yaşanan orantısız artış ülke ekonomimizi olumsuz yönde etkilemiştir. Ekonomide yaşanan bu ve benzeri süreçler gerek ülkemiz ve gerekse Dünya ülkeleri nezdinde ekonomik durgunluğun fitilini ateşleyerek geniş kitleleri içine alan ekonomik durgunluğun içine sürüklemiştir. O tarihlerde de birçok ekonomist sürecin kısa sürece düzelmeyeceği sinyalini vermiştir. Ekonomide yaşanan olumsuz süreç toplumsal sorunlara zemin hazırlayan işsizlik sürecini de beraberinde büyüterek getirmiştir. Gerek ülkemiz ve gerekse Dünya genelinde yaşanan ekonomideki durgunluk, ekonomi büyüme hızındaki düşüklük; işsizlik oranlarının artmasına, insanların geleceğe dönük yatırım ve projelerini ertelemesine sebep olmuştur. Yaşanılan süreç içinde iflasların yanı sıra konkordato sayıları artmış, işletmeler zor durumda kalmışlardır” şeklinde konuştu.

Başkanımız Yusuf Keyik COVİD-19 pandemi süreci hakkında: “Devletimiz Dünya genelinde başlayan ülkemizde de etkisini gösteren ekonomik durgunluğun aşılmasına yönelik bir dizi tedbirler almıştır, almaya da devam etmektedir. Daha belimizi doğrultamadan 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde ilk Koronavirüs vakası görülmüş bu vaka ile alınan bir dizi tedbirler kapsamında bilhassa hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren işletmeler bir süreliğine işyerlerine ara vermek zorunda kalmıştır. Devlet geçici süre ile işlerine ara veren işletmelere kamu bankaları aracılığı ile finansman desteği sağlamış ve vergisel açıdan bir dizi tedbirler almak sureti ile süreci yönetmeye azami gayret göstermiştir.

Ülkenin en büyük sivil toplum kuruluğu olan TOBB – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği; esnaf, sanatkâr ve iş insanlarına yönelik birçok ekonomik tedbirin çıkarılmasına öncü rol oynamış, İşe Devam Kredisi, Cansuyu Kredisi, Nefes Kredisi gibi düşük faizli ve 36 aya varan uzun vadeli kredilerle esnafın, tüccarın ve sanayicinin yanında olduğunu hissettirmiştir.

Covid-19 pandemisi; başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere Sağlık Bakanı Sayın. Dr. Fahrettin KOCA başkanlığında oluşturulan Bilim Kurulu; pandemi sürecini diğer ülkelere nazaran daha etkili yönetmek sureti ile faaliyetine ara verilen birçok işletme 01 Haziran 2020 tarihi itibari ile faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmeye başlamışlardır. Süreç içerisinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bundan sonraki süreç; eskiye nazaran daha zahmetli ve dikkatli olmamızı gerektirmektedir. İşletmelerimizi Pandemi sürecine uygun sürdürmek zorundayız.

Bu günlere gelinceye kadar onlarca ekonomik kriz, ekonomik durgunluklar atlattık. Pek tabii olarak bu günlerde geçecek, hem ticareten hem ekonomik olarak normal sürece kavuşacağız. Ama bu sürecin zahmetli bir süreç olacağı kanaatindeyiz” dedi.

Ayakta kalmak istiyorsak; İşbirliği, güç birliği yapmak zorundayız.

İşbirliği yapmanın ekonomik anlamda ayakta kalmak olduğuna dikkat çeken Başkanımız: “Covid-19 pandemisi için maske, sosyal mesafe ve hijyen ne kadar önemli ise küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz içinde işbirliği, güç birliği o kadar önemlidir. İşletmelerimiz ayakta kalmak ve ekonomik sürekliliklerini devam ettirmek istiyorlarsa firma evlilikleri yapmak zorundadır. Bu sayede; işyeri kiraları, işyeri genel giderleri, işçilik masrafları azalacak, daha az sermaye ile daha fazla kar etme imkânına sahip olacaklardır.

Burdur olarak pek de alışık olmadığımız, iki de bir dilimize pelesenk olan “Çatal kazık yere batmaz” düşüncesini bir tarafa bırakıp, gelecekte var olabilmek için asgari müştereklerde birleşmek zorunda olduğumuzu bilmemiz ve bu düşünce ile müşterek işbirlikleri kurmamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi’nin (KOSGEB) desteklerini de hatırlatan Başkanımız; “Öncelerden de defaatle söyledik ama hatırlatmakta fayda var. KOSGEB adlı bir kurumumuz var. Bu kurum birçok işletmenin açılmasına, faaliyetlerini devam ettirmesine ciddi destek vermektedir.

KOSGEB programında önceden de var olan ama içinde bulunduğumuz süreçte daha etkili kullanılabileceğine inandığımız “İşbirliği-Güçbirliği Ortaklık Modeli” ile 5 işletme bir çatı altında bir araya gelmesi halinde bir kısmı hibe bir kısmı geri ödemeli olmak üzere 1.500.000.- TL’ye kadar destek vermektedir. Aynı işi yapan belki 5 işletmenin sahip olduğu ama tam zamanlı ve verimli kullanılamayan makine ve teçhizatın ürettiği ürün daha az çalışanla sadece bir işletmeye ait makine ve teçhizat tarafından yapılacaktır. İşletme sahiplerine düşen sadece profesyonel yönetim anlayışıdır. ‘İlla ben yöneteceğim’den ziyade işi kim daha profesyonel yönetebilecekse ona teslim etmeli, o kişi de periyodik olarak ortaklara hesap vermelidir. Mevcut sermayemizi ilerde pul etmeden acil karar vermek zorundayız. Bundan sonra dünya genelinde yaşanan süreç zorlu ve çetin olacağa benzemektedir. Bu süreç de sermayelerimiz yetersiz kalabilir. Kârlılıklarımız azalabilir. Bazı şeyleri önceden görebilmek ve ona göre tedbir alabilmemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Yusuf Keyik yaptığı değerlendirmenin son bölümünde şu mesajları verdi: “El birliği ile güç birliğimizi oluşturalım. Kârlılıklarımızı artırıp, masraflarımızı azaltalım. ‘Çatal kazık yere batmaz’ düşüncesini; Burdur Şeker Fabrikasının satın alınması sürecinde kırdık. 10’a yakın işletmemiz bir araya gelmek sureti ile bir konsorsiyum oluşturarak; Burdur Şeker Fabrikası ihalesine katıldık. Bu sayı biraz daha fazla olabilseydi bugün (halen Türk Şeker tarafından faaliyetine devam etmektedir) Burdur Şeker Fabrikası Burdurlunun fabrikası olarak faaliyetine devam edecekti. Olmaz diye bir şey yok, istenirse birçok şey olabilir. Burdur Ticaret ve Sanayi Odası olarak; odamız üyesi olsun veya olmasın her işletme, her müteşebbisin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. İş dünyamıza; bol ve bereketli kazançlar diliyorum.”

 

 

Yararlı Linkler

İletişim

0 248 234 62 05

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Sosyal Medya

Adres: Yeni Mahalle Şehit Teğmen Halil DEMİRÖRS Cad. No: 2 Burdur Türkiye Telefon: +90 248 234 62 05 pbx Faks: +90 248 233 67 34
Bu site, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Bilgi İşlem Servisi tarafından hazırlanmaktadır. | Tüm hakları saklıdır. | © butso.org.tr | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.